top of page
  • Writer's pictureKader Sevinc

ABD seçimleri ve Türkiye’ye etkileri



Bilgi Notu: ABD seçimleri genel değerlendirme ve Türkiye’ye yansımaları hakkında uzman görüşleri

6 Kasım 2012 tarihinde yapılacak olan ABD başkanlık seçim kampanyalarıSandykasırgasının etkisine rağmen yüksek bir rekabet içinde geçiyor . Bu seçimlerde Demokratik Parti’nin adayı 2008 yılından bu yana ABD’nin başkanı olan Barack Obama iken, Cumhuriyetçi Parti’yi ise eski Massachusetts eyaleti valisi ve iş adamı Mitt Romney oldu. Kampanyaların son dönemecinde Mitt Romney ve Barack Obama kararsız ve kritik önemdeki eyaletlerin desteğini kazanmaya çalışıyor.

CHP Avrupa Birliği Temsilciliği olarak  çeşitli düşünce kuruluşlarının yayınları, haberler ve incelemelerden derlediğimiz bir 2012 Amerikan seçimleri dosyasını aşağıda bulabilirsiniz.

Dünya’nın yakından izlediği Amerikan seçimlerinin sonuçları sadece ABD’nin sınırlarını aşarak küresel düzeyde etkileri nedeniyle yakından izlenmeyi ve analiz edilmeyi hak etmekte.

ABD seçimlerinin yapısı ve seçim kolejindeki değişiklikler

ABD başkanlık seçimleri toplam oy oranına göre değil, seçim koleji esasına göre yapılmaktadır. Bu sistem gereğince her eyalet seçimden sonra toplanan bir kurula nüfuslarıyla orantılı sayıda üye göndermekte, ancak bu üyelerin verdiği oyların sonucu olarak ABD başkanı belirlenmektedir. Her eyaletin ABD nüfusundaki orantılı zamanla değişmekte olduğu için her 10 senede bir yapılan nüfus sayımlarına göre eyaletlerin seçim kolejindeki üyeleri güncellenmektedir. 2010 nüfus sayımı 10 eyaletin (Illinois, Iowa, Louisiana, Massachusetts, Michigan, Missouri, Nevada, New Jersey, New York, Ohioand Pennsylvania) seçim kolejindeki oylarının azalmasına, 8 eyaletin (Arizona, Florida, Georgia, Nevada, South Carolina, Texas, Utahand Washington) ise oylarının artmasına neden olmuştur. Genel olarak oyları artan eyaletlerin çoğu son seçimlerde Cumhuriyetçi Parti’nin adayını seçen eyaletlerdir. [1]

ABD seçimlerinde takvim ve süreç ile ilgili ayrıntılı bilgi için Carnegie Endowment’in hazırladığı görseli şuradan indirebilirsiniz:


ABD Seçimlerinde Durum

Aşağıdaki Euronews tarafından yayımlanan tabloda 6 Kasım’da gerçekleşecek seçimler öncesi son durumu görebilirsiniz.


.


İki adayın profili

2008’de seçildiğinde dünyada bir umut dalgası yaratan Obama, zor geçen 4 yıla rağmen yeniden başkan seçilerek değişimi sürdürmek istiyor. Obama bu seçimde, geçen seçimin aksine, umudun yanında daha reel vaatler de sunmak zorunda olduğu için bu kez sloganı “forward”: ileri ! Bakalım 1961’de Kenyalı bir baba ile Amerikalı bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Obama, karizması ve hitabet gücüyle yeniden seçilebilecek mi ?

Mitt Romney ise 2008’de Cumhuriyetçilerin adayı olmak için yarışmış ama adaylık şansını John McCain’e kaptırmıştı. Romney’nin babası George W. Romney’de, 1968’de Richard Nixon’a karşı Cumhuriyetçi Parti başkan adaylığı mücadelesi vermiş, ama kaybetmişti. Eski vali Romney, özellikle iş hayatındaki tecrübesini ön plana çıkararak seçmenleri ekonomiyi düzeltebileceğine ikna etmeye çalışıyor. [2]

ABD Seçim Kampanyaları Gündemi

Kampanya döneminde tartışılan ana konular; vergiler, yüksek kamu borcunun idamesi, işsizliğin azaltılması ve İran, Suriye sorunları oldu. Obama’nın sağlık reformunu, dar gelirlileri rahatlatmayı ve diğer yapmak istediklerini tam olarak gerçekleştirememesi, oy kaybına neden olacak gibi görünüyor. Romney, seçim propagandasında seçmenlere savunma harcamalarını artırmak, yüksek gelir grubundan alınan vergileri düşürmek ve devlet harcamalarını azaltmak sözünü veriyor.  Obama ise yüksek gelir grubuna sağlanan vergi muafiyetlerini kaldırarak daha fazla vergi alınması ile dar gelirlilerin sağlık harcamalarını finanse edeceğini ve refahını artıracağını söylüyor. Bu vergi muafiyetlerinin ekonomiye yılda 500 milyar dolar kayıp yarattığı öne sürülüyor. Vergi muafiyetlerini savunan lobi ise, sağlanan vergi muafiyetlerinin kaldırılmasının ekonomiyi yavaşlatacağını ve işsizliği artıracağını iddia ediyor.Ancak Nobel Ödüllü Ekonomist Krugman ise “vergiler ile işsizlik arasındaki ilişkiye bakıldığında, vergilerin düşük olduğu yıllarda işsizliğin arttığını, yüksek olduğu yıllarda ise işsizliğin azaldığını” söylüyor. ABD’de İşsizliğin ancak kamu harcamaların çoğaltılmasıyla ve vergilerin artırılmasıyla düşürülebileceğini ileri sürerek açık açık olmasa da Obama politikalarına destek veriyor.Diğer taraftan Romney, başkan seçildiği takdirde dünyada savunma  sanayinde açık farkla lider olan ABD’nin savunma harcamalarını önemli oranda artıracağını ve savaş sanayine yüksek yatırım yapacağını söylüyor. Geçen haftaki TV programında da gerekirse İran’a savaş ilan edeceklerini söylemişti. Bu söylemler, dünya siyasi ve ekonomi çevrelerinde endişeler oluşmasına neden oluyor. Obama ise İran konusunda şimdilik diplomatik girişimlerin devamından yana görünüyor. [3]

ABD Seçimlerinin Sonuçları ve Türkiye’ye Olası Etkileri

ABD seçimlerinin Türkiye ve bölgeye yönelik politikalara etkisi konusunda çeşitli uzmanlar değişik görüşlerini toplantılar ve medya aracılığı ile paylaştılar. Bunlardan bazıları şu şekilde:

  1. TÜSİAD ile Brooking Enstitüsü iş birliğiyle gerçekleştirilen “ABD Başkanlık Seçimleri – Türkiye ve Bölgeye Etkileri” konferansında[4] Brooking Enstitüsü Dış Politika Araştırmaları Direktörü Michael O’Hanlon: “Obama, Suriye politikasıyla fazla içli dışlı olmak istemedi. Obama Afganistan’dan asker çekmenin yanı sıra askeri bütçede 10 yıl içinde 500 milyar dolarlık bir indirime gidiyor. Romney savunmanın bütçesini artırmayı planlıyor.Daha büyük bir deniz kuvvetleri istiyor. Askeri gücü İran’a kullanmak için daha hızlı davranabilir. Obama’ya göre İsrail’e yeşil ışık yakmaktan bahsetti. Suriye konusunda konservatifler (muhafazakarlar) bizi tekrar Ortadoğu’da savaşa sokmak istemeyeceklerdir. Irak’ın zor olduğunu biliyorlar, aynı süreci Suriye’de tekrarlamayacaklar. Suriye, Bosna’ya benziyor. Esad’ın gideceğini düşünmüyorum. Halkını öldürmeye devem ederse daha fazla sesiz kalamayacağız. Bir şeyler yapılması lazım.” dedi.

  2. Emekli ABD Büyükelçisi Richard Burt da ABD Türkiye ilişkilerinde 5 kritik noktaya değinmek istediğini belirterek, ABD Başkanı Barack Obama ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın iyi bir ilişki geliştirdiklerini söyledi. Burt ayrıca “Eğer Romney hükümeti gelirse- Basit cevap şu; Bilmiyorum. Washington’da kimsenin de bildiğini sanmıyorum. Bu seçim iç sorunlara yoğunlaştı. Dış politika ekibine bakarsanız Romney’in danışmalarından çoğu korservatif dediğimiz insanlar. Bush döneminde de çalıştılar. Bu kişiler Ortadoğu’daki ip uçlarını İsrail’den alıyorlardı. İsrailli zihniyet tarafında güdülen bir politika oluşturuyordu. Bunlar Türkiye ABD açısından rahatsızlık verici. Ama Romney böyle bir politika uygulayacak diyemeyiz. Çünkü Romney pragmatik bir yapıya sahip. Romney’in dış politikasının neye benzeyeceği yönünde bir esrar perdesi var. Türkiye ile yakın çalışacak mı- Obama ile Romney’in Arap baharı hakkında nasıl konuştukları da farklı. Obama ve danışmanları Arap Baharına son derece karmaşık öngürülemeyecek bir dizi olarak bakıyor. Çok daha alçak gönüllü bir yaklaşım sergileniyor şuan. Romney liderlik yapmak istediğini söylüyor ve askeri müdahalenin altını çiziyor.” dedi.

  3. Türk basınına görüşlerini açıklayan İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Köni ise ABD’nin, Suriye muhalefetinin birleşmemesi ve El Kaide tipi insanların Suriye’ye girmesi nedeniyle bu ülkedeki durumla başa çıkamayacağını anladığını söyledi. Köni, “Romney gelirse, hem Suriye hem İran’a bir şeyler yapacak. Çünkü Suriye İsrail’i rahatsız ediyor, özellikle oradaki Hamas, Hizbullah” dedi.

  4. Romney’in yoğun bir şekilde Musevi lobisinden para aldığını ifade eden Köni, bu nedenle Romney’in odaklandığı açının Ortadoğu olması gerektiğini söyledi. Köni, “Romney grubu eğer, Mısır’daki Müslüman Kardeşler’den, Suriye’deki Sunni Müslümanlardan rahatsızsa Türkiye’den de rahatsızlığını söylemeye başlayacak. ‘İsrail’le yakınlaşın’ diyecek. Mecburen Türkiye İsrail’le yakınlaşırsa, şimdiye kadar izlediği İsrail politikası geçersiz olacak” diye konuştu.

  5. Obama seçilirse Suriye konusunda ABD’nin Rusya ile masaya oturabileceğini ifade eden Köni, “Obama geldiğinde ‘Rusya ile yeniden düzenleme yapacağım’ diyor. Belki bir ortak politikaya giderler. Esad’a ‘çekil’ derler. Yumuşak bir sistem gelir. Tekrar ekonomi Türkiye’nin lehine açılır” dedi. Filistin konusunda ise Köni, Romney’nin bu sorunu kesinlikle çözdürmeyeceğini savunarak, bu durumun Türkiye’yi de çok zorlayacağını söyledi. [5]


 

[3] www.havadiskibris.com/yazi/5665/abd-secimleri-ve-global-ekonomiye-etkileri.html


 
1 view
bottom of page