2013 yılına girerken Türkiye-AB ilişkilerindeki eğilimler hakkında görüşlerim Southeast Europe Times’ta yayımlanan İngilizce analizde yer aldı. Bu analizin Türkçe çevirisini ve orjinalini aşağıda sizlerle paylaşıyorum.
2013 yılında daha tutarlı ve ilerici bir AB politikası ve Türkiye gündemi dileğiyle..
İngilizce orjinal metni ve görüşlerimin yer aldığı bölümün Türkçesini aşağıda bulabilirsiniz.
“CHP Avrupa Birliği Temsilcisi Kader Sevinç ise, hükümetin demokrasi ve insan hakları konusundaki kusurlarının sorumluluğunu alması gerektiğini dile getirdi.
SETimes’a konuşan Sevinç, “AB’nin Türkiye’ye ilişkin yıllık ilerleme raporundan başlayarak, tüm uluslararası raporlar, AKP hükümetinin medya özgürlüğü, yargı bağımsızlığı ve bireysel özgürlükler gibi alanlarda aşırı antidemokratik uygulamaları olduğunu doğruluyor. Bu tür politikalar da Türkiye’yi AB’ye katılım için daha niteliksiz kılıyor,” dedi.
Bu yılın başında basına verdiği bir mülakatta, kendisine insan haklarının Türkiye’nin üyelik sürecindeki rolüne dair bir soru yöneltilen Bağış, “Türkiye’nin insan hakları alanında mükemmel ya da örnek olduğunu iddia etmiyorum. Ancak, Türkiye’nin insan hakları sicilinin bazı Avrupa Birliği üyesi ülkelerden daha iyi olduğunu güçlü bir özgüvenle söyleyebilirim,” şeklinde yanıt verdi.
Sevinç de, AB’nin kendi sorumluluklarından kaçmak için Türkiye’nin iç sorunlarının arkasına sığınmaması gerektiğini eklemeden geçmedi.
“Türkiye halkı da AB’li siyasetçilerin Türkiye’ye yönelik desteğini ifade etmesini bekliyor. Türkiye halkının Avrupa’daki geleceğinin desteklenmesi ile bir hükümetin siyasi kaderinin desteklenmesi birbirine karıştırılmamalı.”
Durumun dayanaklarının günün siyasi gerilimlerinin ötesine geçtiğini belirterek her iki tarafa da geleceğe odaklanma çağrısında bulunan Sevinç, sözlerini şöyle noktaladı:
“Türkiye’nin AB katılım sürecinin canlandırılması gerek, zira Türkiye’nin demokratik geleceği Avrupa’da.”
İngilizce orjinal metin:
Türkçe çeviri tam metin :
Kommentare